Death Cab for Cutie - I Will Possess Your Heart

Foals - Olympic Airways

25 Kasım 2009 Çarşamba

Bulutlar

Ne güzel lan bulutlar.



Oha lan beğendim dünyayı :P. (Devamı için, sürekli efes için (öe): http://www.inmycommunity.com.au/fun-stuff/galleries/Amazing-Clouds/130/)

15 Kasım 2009 Pazar

lölölö

Hepimiz pipimiz, pipimiz hepimiz için. 

Unutmamalı, o güzel günleri
Anılarla gönülleri hoş tutmalı, avutabilmeli
Hatırlamalı, sevgiyle anmalı

Ümitlerle yarınları hoş tutmalı, ayırmamalı 

Tenk yu tarkan.

7 Kasım 2009 Cumartesi

holişit

İnanç konusu çok garip; kuşlar, böcekler ve vapurlar gibi.

'Allah' denilen, kitaplar yolladığı söylenen spesifik bir tanrı var. Bas bas "Ben böyle mükemmelim, şöyle harikayım, aslında hiçbirinize ihtiyacım yoktu ki lolomfgzroflcopterlollerskaterz!!!11!bir" diye bağıran biri. Bu hususta merak ettiğim bir-iki şey var:

* Tanrı neden insanları yarattı? Tabii ki çok sorulan bir soru bu. Kendi büyüklüğünü görmek için ise, canı sıkılıyorsa veya kendine tapınacak birilerini arıyorsa; hep bir zayıflığı var, söylediği kadar mükemmel falan değil. Hani herkesin cennette doğup mutlu mutlu yaşadığı varlıklar bile olsaydık, yine "niye?" sorusu akla gelirdi ama bu kadar göze batmazdı sanırım, hatta gidip sorabiliyo olurduk. ilkişlkj.

* Mükemmel ve iyilik dolu bir varlık, cehenneme gideceğini bildiği bir insanı neden yaratır?
Tamam seçimler insana sunulmuştur kader vasıtası ile, iradesiyle de ya tanrı yolunu (kul-köle olarak, tanrının egosunu tatmin edercesine) ya da kötülük dolu pis kaka yolu seçer insan ve buna göre sonuçları olur bu seçimlerin deniyor. Ben açıkcası kafamdaki iyi, sevecen ve anlayışlı tanrının, acı çekecek bir insan yaratma isteği olmasını yakıştıramıyorum, bu insan ne yaparsa yapsın. Bu insana yaratılmayı isteyip istemediği sorulmuyor, 'sınav'dan kendi isteğiyle çıkarsa (bkz. intihar etmek) yine acı çekiyor. Yapması gereken tapınmak, sorgulamadan denilenleri yapmak (çünkü öyle diye).

Garip geliyor. Hani ben böyle düşünüyorum ve, olup-olmadığı konusunda kararsızım tanrının. Yoksa zaten yapacak bir şey yok; varsa da disteizm denilen, tanrı varlığını ve dinleri kabul edip tapınmayı reddeden bir görüşteyim sanırım. Belki de kafamdaki 'mükemmellik' tanımını gözden geçirmem gerekiyor.

pis out ☮

Düzeltme:  Kafamdakiler çorba gibi çıkmış, yakınlarda bi zamanda düzeltirim yazıyı, daha anlaşılır hale getirebilirim umarım. Biraz abartılı bi biçimde dili getirilmiş olunabilir, görmezden gelinebilir.

pureblakk

Satürn'ün uydusu Titan'ın simsiyah metan denizlerinde yüzmek, kaybolmak istiyorum muntazaman.



Oldukça mistik olurdu halbüsa, imkansız fakat. Gitmesi ayrı bi dert, yüzmesi ayrı bi dert, ölmemesi apayrı bi mevzu. Çok acayip diil mi lan düşünsene bir-iki dakika. Simsiyah deniz lan boşluk gibin!! :O

*high dreams*

Hep kutuplara gitmek istemişimdir. O puf karların arasına löpfş diye atlayıp saatlerce gökyüzüne dalmalı düşünceler yaşamak... Tabii ki pek mümkün değil sanırım, buzdur oralar, löp kar yoktur orda; ayrıca bi süre sonra geberir giderim soğuktan heralde işlkşkj.




Çok saf ve temiz geliyor ordaki karların beyazlığı, buralar çok kirli.

'XKCD'








"Bird is the word!", kudoskthxbai.

4 Kasım 2009 Çarşamba

Radyoprogramımüzikyayınıyehu!

Okulumun radyo kulübünde müzik yayınına başlıyorum. Henüz ne tarz müzik çalmam gerektiğine veya çalmak istediğime karar veremedim ama dinlediğim her türden bir şeyler olsun istiyorum sanki. Ağırlıklı olaraksa indie/alternative üzerinden gidicem.



Acaba ismi ne olsa programın? Geniş bi müzik arşivine sahip olduğum için 'Kocaman' koymayı düşündüm, fekat arkadaş tepkisi üzerine vazgeçtim şiljşiljkşkl. Du bakali.

2 Kasım 2009 Pazartesi

Fotoğrafçılık

Bayadır ilgilenmiyorum fotoğrafçılıkla. Bi ara çok hoşuma giderdi, dandik kameralarla (telefon kamerası gibi) bir sürü resim çekerdim (sanatsal tabi; kuş, böcek, arı, yaşlı insanlar, 'üstten duygusal açılar' gibi), uzun zamandır elimde bi Canon 40D olmasına rağmen eski hevesim yoktu uzun zamandır. Tekrardan uğraşmaya başlamayı düşünüyorum. Özellikle infrared filtre ve fish-eye lens çok hoşuma gidiyor.

Çok hoşuma giden bi resmi paylaşmak istedim (umarım tıklayınca büyüyordur):



Düzeltme: Evet, kocaman oluyormuş =)

1 Kasım 2009 Pazar

Eeeerüdes!

Eeeerüdes kimdir, nedir? Budur, canım benim:





Death Note adlı animeden bir karakter kendisi. İsmi için 'L' diyip spoiler vermeyerek devam edelim, dünyanın en ünlü ve başarılı dedektifi dizide. Neden L? L'in zekası, duruşu, saflığı (saflık derken kandırılabilite değil, temiz çocuk) hoşuma gidiyor; tip olarak da biraz benziyorum (en azından çevremdeki insanlara göre :). Kendimle özdeşleştirdiğim bir karakter değil. Sadece hoşuma giden bir şey hayatımdan. İyi geceler.

PS: Japonlar 'L' harfini söylemeyörler ve karizmatik bir şekilde 'L' demek istediklerinde 'eeeerüdesü' tadında şehvetli bir söyleyiş duyuluyor.

Mihi!

Selam! =). Ben Erkin. Bu blogda bir şeyler paylaşıcam, bakalım neler olcak bunlar; benim de pek bir fikrim yok. Aklıma gelen, yazmak istediğim şeyler olması olası (bu ilginç ve pötibör bakış açımla diğer blogculardan ayrılıyorum sanırım, ehemehe).

Çok fazla blog birikimim yok, idare ediverin.
Bazılarınızı kucaklıyorum.

  \ (^-^ ) /
        |              (bu smiley için baya emek
        |              harcandı, sevin onu olur mu? :P)
       / \